Siyasi hapsetmeler, sivil ölüm, ve demokrasi erozyonunun sonuçları
Anahtar bulgular
Siyasi hapsetmeler muhalefeti kısıtlamak için asli bir araç, ve demokrasinin daha geniş çapta aşınmasına eşlik ediyor. Yakın zamanda demokrasisinde düşüş deneyimleyen altı ülkede, siyasi gerilim zamanlarında hükümet karşıtları aleyhine hapis cezaları, gözaltılar, ve yargılamalarda yoğun artış yaşanmıştır: Nikaragua, Tanzanya, Tayland, Tunus, Türkiye ve Venezuela. Hedef alınan kişiler resmi bir hüküm giymemelerine rağmen uzatılıp duran süreler boyunca parmaklıklar ardında bırakılabilmekte, siyasi muhalefetle, gazetecilikle, ve insan hakları çalışmalarıyla uğraşmaları engellenebilmektedir. Hapsedilme, fiziksel yükünün yanısıra, aynı zamanda mahpus ailelerine de sirayet edebilen ağır psikolojik ve maddi bedeller de getirmektedir.
Parmaklıklar ardındaki her bir siyasi tutuklu için, daha birçok hükümet karşıtı “sivil ölüm” sayılabilecek sinsi baskılarla karşı karşıya kalıyor. Antidemokratik liderler, karşıt görüşlü kişileri ve hükümeti eleştirenleri, işlerini yapmaktan ve topluma normal biçimde katılabilmekten alıkoyan başka baskı biçimleriyle hedef almaktadırlar—uzmanlar bu duruma “sivil ölüm” adını veriyor. Sivil ölüm taktikleri, seyahat denetimi, fiziksel denetim, kara listeye alma, ve malvarlığına el koymayı içeriyor. Bu kısıtlamalar genelde kombinasyonlar halinde gerçekleşiyor, ve devlet ve devlet dışı aktörler aracılığıyla resmi ve gayriresmi biçimlerde uygulamaya konuyor. Çalışma konusu edilen altı ülkenin her birinde sivil ölüm olarak nitelendirilebilecek kısıtlama kombinasyonları gözlemledik.
İtaatkar yargı mensupları, otokratik rejimlerin emirleriyle siyasi tutukluluklara ve sivil ölümlere olanak sağlıyor. Yargıyı ele geçirebilen liderler mahkemeleri güçlü baskı araçları olarak kullanabilmektedir. Yargı, yürütmenin çıkarları doğrultusunda hareket etmeye başladığında, hedef alınan bireyler de hak arama ve hesap sorma adına kritik mekanizmalara erişimlerini de kaybederler. Yargının bağımsız davranan üyelerinin kendileri de devlet zulmünün hedefi haline gelebilir, ve onların görevlerinden alınıp yerlerine yandaşların görevlendirilmesi yargı kurumunu daha da aşındırabilir.
Siyasi hapsetmelere ve sivil ölüme karşı çıkmak özgürlük mücadelesi için elzemdir. Siyasi hapsetmeler ve sivil ölüm, en azimli ve verimli eleştirmenlerini toplumdan uzaklaştırarak bağnaz liderleri güçlendirmektedir. Bu taktikler demokrasi erozyonu yaşamakta olan, ancak henüz otoriter rejimlere dönüşmemiş ülkelerde de gerçekleşebilmektedir. Siyasi hapsetmeleri ve sivil ölüm taktiklerini denetlemek, ve ortaya çıktıklarında harekete geçmek, otoriterliğe karşı çıkmak için verilen mücadelede, demokratik değişimin öznelerini desteklemek ve gelecekte ortaya çıkabilecek baskı dalgalarının önüne geçmek için kritik önem taşımaktadır.
Giriiş
Devlet, halkı sessiz kalması için sindirmeye çalışmak konusunda hiç hayal gücü sıkıntısı çekmiyor.1 - Tanzanyalı sivil toplum aktivisti
Bir muhalefet lideri, genel seçimler öncesinde bir dizi uydurma suça istinaden parmaklıklar ardında. Bir genç kız, kendi ülkesinde demokratik değişim çağrısı yaptıktan sonra monarşiye hakaretten yargılanıyor. Kızın kefaletle serbest bırakıldıktan sonra okuluna dönmesi engelleniyor. Bir insan hakları savunucusu, iş sebebiyle yurtdışına seyahat etmeye çalışırken, terörizm soruşturması altında olduğunu öğreniyor ve kendisine seyahat yasağı getiriliyor. Kendisinin iş arkadaşı bir yıldan uzun süredir tutuklu olarak yargılandığı için hapishanede çürüyor. Ülkesinin başkanı meclisi askıya aldığı için bir hakim görevden alınıyor; emekli maaşı ve sağlık sigortası donduruluyor.
Bunlar demokratik olmayan rejimlerin -insan hakları savunucuları, gazeteciler, aktivistler, muhalefet liderleri, devlet memurları, iktidardan kopanlar, protestocular ve sıradan insanlar da dahil olmak üzere- gerçek veya öyle algılanan rakiplerinin hayatlarını sürdürmelerini nasıl engellediğine dair örneklerden sadece birkaçı. En görünür taktik ise, ister politize kovuşturmalar ve hapis cezaları yoluyla, ister bireylerin davaları sonuçlanana kadar aylarca hatta yıllarca süren tutuklu yargılanmalar yoluyla olsun, siyasi hapsetmelerdir.
Fakat parmaklıklar ardındaki her bir siyasi tutuklu için, hükümetin daha birçok karşıtı ve eleştireni, bazı uzmanların “sivil ölüm” diye adlandırdığı sinsi baskılarla karşı karşıya kalıyor. Her ne kadar terim farklı çalışma alanlarında farklı anlamlara gelse de2, Freedom House sivil ölümü, muhaliflerin seyahat denetimi, fiziksel denetim, kara listeye alma, ve malvarlığına el koyma gibi baskıcı yöntemlerin bir kombinasyonu aracılığıyla, topluma katılma becerilerinin ellerinden alınması durumu olarak görüyor. Pratikte ise bu yöntemler seyahat yasakları ve el konulan pasaportlar, bireyin evinin dışına tüm komşuların göreceği şekilde polis dikilmesi, toplumsal damgalar veya kara listeye alınmadan dolayı iş bulmasında ya da işini korumasında zorluk çıkarma, malvarlığına el koyma, ve banka hesaplarını dondurma gibi şekillerde ortaya çıkıyor. Siyasi gözaltılar veya tutuklamalar sonrası salıverilme koşullarına bağlı olabilecekleri gibi, tek başına resmi emirlerle veya toplumsal baskılar aracılığıyla da uygulanabiliyorlar. Hedef alınan insanlar genellikle birden fazla yöntemle aynı anda karşı karşıya geliyorlar, ve etkilerin boğucu bir şekilde yoğunlaşması onların çalışmalarını veya normal bir hayat sürdürmelerini engelliyor.
Siyasi hapsetmeler3, ve bir nebze de, sivil ölüme neden olan baskıcı taktikler, Çin, İran ve Kuzey Kore gibi tarihinde uzun sürmüş otoriterlik dönemlerine sahip rejimlerde ciddi anlamda dikkat çekmektedir. Ama muhalifleri ve iktidarı eleştirenleri cezalandırmak ve susturmak için bu stratejilerin kullanılması, yakın zamanlarda demokratik erozyon yaşanan ortamlar için de ifade edilir olmuştur. Araştırmamızda, otokratik olmayı isteyen ya da başarmış liderlerin, rakiplerini bireysel olarak nasıl bastırdıklarını ve kullanılan yöntemlerin demokratik gerileme dönemlerinde nasıl ortaya çıktığını anlamaya çalıştık. Bu rapor, son 20 yıl içinde demokrasisinde önemli ölçüde gerileme yaşayan altı ülkedeki benzer dinamikleri incelemektedir: Nikaragua, Tanzanya, Tayland, Tunus, Türkiye ve Venezuela.
- 1Interview with a Tanzanian civil society actor who requested anonymity, July 2023.
- 2The term “civil death” has been used in various ways in other fields of study, including in analysis of antiquated and contemporary law, and to characterize discrimination against people with disabilities or who face certain diseases, among others. Gabriel J. Chin, “The New Civil Death: Rethinking Punishment in the Era of Mass Conviction,” University of Pennsylvania Law Review 160, no. 6 (2012): 1789-1833, https://scholarship.law.upenn.edu/cgi/viewcontent.cgi?article=1067&cont…; National Council on Disability, “Beyond Guardianship: Toward Alternatives That Promote Greater Self-Determination,” March 22, 2018, https://ncd.gov/sites/default/files/NCD_Guardianship_Report_Accessible…; Office of the United Nations High Commissioner for Human Rights, “UN rights expert urges action to end ‘civil death’ of persons affected by leprosy,” June 19, 2018, https://www.ohchr.org/en/press-releases/2018/06/un-rights-expert-urges-….
- 3“Political imprisonment” is used in this report as a shorthand for politicized prison sentences, as well as politicized detentions, prosecutions, and investigations against real or perceived government opponents or critics. “Government opponent” includes critics and those voicing dissent.
Bu rapor, 42 ülke uzmanı ile yapılan ve masa başı araştırmalarla desteklenen röportajlar üzerine kuruludur. Röportaj yapılanlar arasında sivil toplum aktörleri, insan hakları savunucuları, gazeteciler, araştırmacılar, ve akademisyenler vardır; bunların birkaçı siyasi hapsetmeler ve sivil ölüm unsurlarını bizzat yaşamışlardır. Alıntılar netlik kazandırmak amacıyla ufak redaksiyonlardan geçirilmiştir.
Siyasi hapsetmeler, incelemeye tabi tutulan altı ülkenin her birindeki daha geniş demokratik erozyon ortamı içerisindeki itirazları kısıtlamaya yardımcı olmaktadır. Ek olarak, sivil ölüme katkıda bulunan taktiklerin -seyahat denetimi, fiziksel denetim, kara listeye alma, ve malvarlığına el koyma- altı ülkenin hepsinde de gerçekleştiğini gözlemledik. Siyasi hapsetmeler ve sivil ölüm uygulamaları, demokratik olmayan şekillerde iktidarı ele geçirme girişimlerine, hükümet karşıtı kitlesel protestolara, ve seçim kampanyalarına eşlik etmektedirler. Dahası, henüz otoriter rejimlere dönüşmemiş olan ülkelerde kullanılmaktadırlar; kullanımları otoriterliğin derinliklerine ulaşılmasıyla (ve bazılarının ulaşmasına daha zaman vardır) değil, daha ziyade her bir ülkenin Freedom House’un siyasi haklar ve sivil özgürlükler yıllık raporu olan Freedom in the World’de Kısmen Özgür ya da Özgür derecelendirmesi aldıkları noktalarda başlamıştır. Tespit ettiğimiz üzere, siyasi hapsetmeler ve sivil ölümler, siyasi gerilemelerle paralel şekilde meydana gelmektedirler.
Bu taktiklerin demokrasinin en keskin ses çıkaran, dünya genelinde demokratik erozyona uğrayan ülkelerde cesurca çalışan hak savunucularına karşı kullanılma riski, vahim ve endişe vericidir. Siyasi hapsetmeler ve sivil ölümün, rakiplerin ve ayrılıkçıların toplumdan etkin biçimde eksiltilmelerine ek olarak, hedef alınanlar yanısıra sevdikleri üzerinde yıkıcı fiziksel, psikolojik, ve maddi etkilere sahiptir. Ancak hak arama ve hesap sorma yolları sınırlıdır, zira itaatkar yargı düzenleri haksız hapse atmaları desteklemekte, ve hakimlerin bizzat kendileri hizaya gelmedikleri takdirde hedef alınabilmektedir.
Venezuela’da kitlelerin bastırılması esnasında ağır insan hakları ihlalleri gerçekleştiğini belgeleyen Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi Amerika Programı Yönetici Yardımcısı ve kıdemli araştırmacı Christopher Hernandez-Roy, “toplumu kontrol altına almak için kullanabilecekleri hangi araç varsa kullanırlar,” demektedir1. Ancak halen geniş bir skaladan aktörler, otoriterliğe karşı cesurca karşı koymaya devam etmektedirler.
- 1Interview with Christopher Hernandez-Roy, Senior Fellow and Deputy Director, Americas Program, Center for Strategic and International Studies, August 2023.
Görünür parmaklıklar: Gerileyen demokrasinin ortasında siyasi hapsetmeler
Ünlü siyasetçileri, siyasi parti liderlerini, hakimleri ve avukatları tutukladılar. Ben kimim ki? Kaybolabilirim, ve kimse benim hakkımda bir şey duymaz bile1. —Bir sivil toplum aktörü
Siyasete alet edilen hapis cezaları, gözaltılar, ve kovuşturmalar tüm dünyada yaşanmaktadır, ancak kullanımları en sertleşmiş otoriter rejimlerle sınırlı değildir. Bu taktikler, Freedom House’un bu çalışma için incelediği altı vakanın her birinde ortaya konduğu üzere çeşitli biçimlerde demokratik erozyon deneyimlemekte olan farklı yerlerde belgelenmiştir. Tespit ettiğimiz üzere tutuklamalar, demokratik kurumların hem âni hem de aşama aşama yerle bir edildiği durumlarda, tutuklular ve onların çevresindekiler üzerinde dikkate değer fiziksel, psikolojik, ve mali etkiler bırakarak gerçekleşmektedir.
Siyasi hapsetmelerin tırmanışı
Darbeler de dahil olacak şekilde, iktidara el koymalar sıklıkla, demokrasi karşıtı eylemlere meydan okumanın bedelini ciddi oranda artıran siyasi tutuklama kampanyaları içermektedir. Askeri darbelerden başı kurtulmayan Tayland’da2, 2014’teki en son darbeden sonra aralarında siyasetçiler, gazeteciler ve aktivistler de olan yüzlerce insan askeriye tarafından gözaltına alındılar. Normalde yedi gün süren bu gözaltı taktiğinin adı “tavır ayarı” olarak da bilinmektedir3. Zine el-Abidine Ben Ali’nin iktidardan düşürülmesini takip eden onyıldaki görece kayda değer demokratik ilerlemeler ardından Tunus’ta başkan Kaïs Saïed, Temmuz 2021’de meclisi önce tatil etti, bir sonraki yıl ise feshetti, ülkenin yeni sayılabilecek demokratik kurumlarını alaşağı etti, ve yürütme kanadının gücünü artıran bir anayasa referandumu yürüttü. Saïed’in iktidara el koymasından itibaren, en az sekiz büyük muhalefet partisi lideri asılsız ulusal güvenlik suçlamaları bahane edilerek tutuklu yargılanmaya maruz bırakıldı, gazeteciler ve insan hakları savunucuları yeni bir baskıcı siber suç kanunu altında gözaltına alındılar, ve iş insanları, hukukçular ve başkaları kendilerini muğlak “komplo” davalarına karışmış buldular4.
Başarısız darbe girişimleri de siyasi hapsetmeler yanısıra demokratik erozyonu artırmaktadır. 2016’daki darbe girişiminden sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’yi pratikte sadece kanun hükmünde kararnamelerle yönetilen bir ülkeye dönüştüren bir anayasal reform dayattı. Yeni yetkileri, Erdoğan’ın tehdit olarak gördüğü neredeyse herkesin alıkonmasını ve hapsedilmesine izin verir oldu: “Her kim etkinse, onun peşinden gidiyorsunuz,” diyor Türkiyeli bir sivil toplum aktörü5. Çok uzun tutuklu yargılanmalar ve acımasız hapis cezaları ile karşı karşıya kalanlar arasında gazeteciler, muhalefet üyeleri ve akademisyenler var6.
Tamamen otoriterleşmemiş sistemlere sahip uzun ömürlü rejimler de, gözaltı süreleri zaman içerisinde değişiklik gösteren siyasi hapsetmelere başvurmaktadırlar. Tanzanya’da siyaseti onyıllarca tahakkümü altına alan Chama Cha Mapinduzi (CCM) partisinin adayı John Magufuli’nin 2015’te sıra dışı biçimde çekişmeli geçen seçim sonunda gelen başkanlık zaferi, siyasi muhalefeti, medyayı, sivil toplumu, ve rejime tehdit olarak görülen herkesi hedef alan, daha önce eşi benzeri görülmemiş bir baskı sürecinin habercisi oldu. Siyasi partileri düzenleyen kanun maddeleri ve siyasi mitinglere dair yasaklar dahil, yeni ve eski kanunlar, rakipleri hedef alarak, sadece muhalefet aleyhine uygulanarak, tutuklamalarla sonuçlanacak şekilde kullanıldı7.
Nikaragua ve Venezuela’da büyüyen otoriter yönetime direnişler, demokratik kurumların sistematik olarak alaşağı edilmesinin ve yürütmenin gücünü konsolide etmesinin ardından keyfi kitlesel gözaltılar da içeren şiddetli baskı dalgalarını tetikledi. Venezuela’nın Hugo Chavez’i, veliahtı Nicolas Maduro’nun mahkemeleri doldurarak ve çeşitli yeni yasa düzenlemeleriyle geniş çapta siyasi hapsetmeler yapılmasının temelini atmıştı. Chavez rakiplerini pek sık hapse attırmıyorken8, Maduro siyasi hapsetmelerin ve geniş çaplı şiddetin kullanımını, özellikle de 2014, 2017 ve 2019’daki kitlesel hükümet karşıtı protestolar esnasında ciddi oranda artırdı9. “Maduro ile birlikte gördüğümüz, sistematik klasik baskıya bir geri dönüş oldu —keyfi tutuklamalar, sokak tacizleri, adil yargılanma hakkının tanınmaması, gözaltında işkenceler,” diye ifade ediyor Inter-American Dialogue (Amerikanlar-Arası Diyalog), Hukukun Üstünlüğü Programı yöneticisi Tamara Taraciuk Broner, Freedom House’a10. Sivil toplum kuruluşu Foro Penal’e göre Venezuela’da Ocak 2014 ve Aralık 2022 arasında neredeyse 16000 kişi siyasi sebeplerden hapse atıldı. Karşılaştırmak adına, kuruluş 2013’te Chavez’in ölümü zamanında sadece 11 siyasi tutuklu olduğunu bildirmişti11.
- 1Interview with Radwan Masmoudi, president of the Center for the Study of Islam and Democracy, August 2023, speaking on behalf of citizens and activists based in Tunisia.
- 2Jonathan M. Powell and Clayton L. Thyne, “Global Instances of Coups from 1950 to 2010: A New Dataset,” Journal of Peace Research 48, no. 2 (2011): 249-259, https://www.uky.edu/~clthyn2/coup_data/home.htm.
- 3Human Rights Watch, “To Speak Out is Dangerous: Criminalization of Peaceful Expression in Thailand,” October 24, 2019, https://www.hrw.org/report/2019/10/25/speak-out-dangerous/criminalizati…. See also interviews with Akarachai Chaimaneekarakate, advocacy lead for Thai Lawyers for Human Rights, August 2023; Tyrell Haberkorn, Director of Graduate Studies, Professor of Southeast Asian Studies, University of Wisconsin-Madison, July 2023; and Bencharat Sae Chua, Institute of Human Rights and Peace Studies, Mahidol University, Thailand, July 2023.
- 4Amnesty International, “Human rights under assault two years after President Saied’s power grab,” July 24, 2023, https://www.amnesty.org/en/latest/campaigns/2023/07/human-rights-under-….
- 5Interview with a Turkish civil society actor, June 2023.
- 6Human Rights Watch, “Turkey: Government Targeting Academics,” May 14, 2018, https://www.hrw.org/news/2018/05/14/turkey-government-targeting-academi…; Human Rights Watch, “Turkey: Release Politicians Wrongfully Detained for 7 Years,” November 3, 2023, https://www.hrw.org/news/2023/11/03/turkey-release-politicians-wrongful…; Media and Law Studies Association (MLSA) Stakeholder report, Universal Periodic Review 35th Session, Turkey.
- 7American Bar Association, Center for Human Rights, “Submission by the American Bar Association, Center for Human Rights (ABA CHR) in respect of the third periodic cycle of the Universal Periodic Review (UPR) of the United Republic of Tanzania, 39th Session of the UPR Working Group (October - November 2021),” June 2021, https://www.americanbar.org/content/dam/aba/administrative/human_rights…; Freedom House, “Tanzania,” in Freedom in the World 2019, https://freedomhouse.org/country/tanzania/freedom-world/2019.
- 8See, for example, interviews with Christopher Hernandez-Roy, Senior Fellow and Deputy Director, Americas Program, Center for Strategic and International Studies, August 2023; and Tamara Taraciuk Broner, Rule of Law Program Director for Inter-American Dialogue, August 2023.
- 9Interview with a representative from the Center for Defenders and Justice, July 2023.
- 10Interview with Tamara Taraciuk Broner, Rule of Law Program Director for Inter-American Dialogue, August 2023.
- 11Foro Penal, “Reporte sobre la represión en Venezuela. Año 2022 [Report on repression in Venezuela in 2022],” February 12, 2023, https://foropenal.com/reporte-sobre-la-represion-en-venezuela-ano-2022/; Alfredo Romero, “The Repression Clock: A Strategy Behind Autocratic Regimes,” Wilson Center Latin American Program, July 2020, https://www.wilsoncenter.org/sites/default/files/media/uploads/document….
Nikaragua’da demokratik erozyon, 2006’da Daniel Ortega’nın başkanlığa seçilmesinin ardından hızlanmıştı. İktidarını daha ve daha fazla konsolide etmeye çalışan Ortega, Nisan 2018’de emekli maaşlarının düşürülmesine dair hükümet önergesinin büyük çaplı kitlesel gösterilere dönüşmesinin ardından şiddetli bir baskı sürecini yönetti; yıl ortasına kadar aralarında muhalefetten siyasi liderler ve aktivistler, akademisyenler ve gazeteciler olmak üzere 1900’ün üzerinde insan tutuklanmıştı1. Tutuklamalar o günden sonra da devam etti, ve 2021’deki düzmece başkanlık seçimine yaklaşılırken bir kez daha şiddetlenerek arttı2. Birleşmiş Milletler Nikaragua üzerine İnsan Hakları Uzmanları Grubu, Mart 2023’teki raporlarında, Ortega yönetimi tarafından 2018’den itibaren gerçekleştirilen insan hakları ihlallerinin insanlığa karşı işlenen suçlara denk olduğuna inanmak için haklı gerekçeleri olduğunu ifade etmiştir3.
Liderler siyasi hapsetmeleri başka, genel olarak barışçıl geçen gösterilere tepki olarak artırmakta, böylelikle daha fazla itiraz etme fırsatını asgari seviyeye indirmektedirler. 2020 ve 2021’de Tayland’da, kısmen önde gelen bir muhalefet partisinin kapatılmasına dair mahkeme kararına4 cevap olarak ortaya çıkan geniş çaplı, gençlik öncülüğündeki demokrasi yanlısı protestolara yığınla tutuklamalarla karşılık verildi: Haberlere bakılırsa Ağustos 2023’e kadar neredeyse 2000 kişi gösterilerle bağlantılı olarak cezai kovuşturmalarla karşı karşıya kalmış durumdadır5. Türkiye’de polis, bir parkın yıkılmasına tepki olarak başlayıp ülke genelinde hükümet karşıtı gösterilere dönüşen 2013 Gezi Parkı eylemlerini şiddetle bastırmıştı6. Başta binlerce insan gözaltına alınmışken, “Gezi Davası” olarak bilinen yargılamalar 2022’de sekiz aktivistin bir dizi komplo teorisi üzerine kurulu suçlamalarla hüküm giymesi ile sonuçlandı; bunlardan beş tanesi Kasım 2023 itibarıyla halen hapistedir7.
Aktivistlerin, aykırı görüşlülerin, gazetecilerin ve hükümetin zulümlerine meydan okuyan diğer insanların hapsedilmelerinin bir ülkenin demokrasisinin selameti adına ağır sonuçları vardır. Bu insanların toplumdan etkili biçimde uzaklaştırılması, otoriter ve otoriterliğe meyilli liderlerin daha az denetlenecekleri için ihlallerde bulunmalarının önünü açmakta, ve özgür kalanların haklı olarak hapsedilme sırasının kendilerine gelmesinden korkmalarından dolayı seslerini çıkarma ihtimalleri azalmaktadır. Venezuelalı bir gazeteci olan Franz von Bergen, Freedom House’a “bazen rejimin [eski Venezuelalı siyasi tutuklular ve gözaltına alınanların] kendi hikayelerini anlatmalarından memnun olduklarını ben de düşünüyorum çünkü bu da korkunun büyümesine neden oluyor,” diyor8.
- 1Office of the United Nations High Commissioner for Human Rights, “Human Rights Violations and Abuses in the Context of Protests in Nicaragua 18 April - 18 August 2018,” August 2018, https://www.ohchr.org/sites/default/files/Documents/Countries/NI/HumanR….
- 2“OAS members condemn Nicaragua elections, urge action,” Reuters, November 12, 2021, https://www.reuters.com/world/americas/oas-members-condemn-nicaragua-el…; UN Human Rights Council, Report of the Group of Human Rights Experts on Nicaragua, A/HRC/52/63 (March 2, 2023). See also interviews with Yaritzha Mairena, representative of the National Union of Nicaraguan Political Prisoners, August 2023; Lucas Perelló, assistant professor of political science, Marist College, June 2023; a Nicaraguan human rights lawyer who requested anonymity, August 2023; a Nicaraguan journalist, July 2023; and a Nicaraguan human rights defender, August 2023.
- 3UN Human Rights Council, Report of the Group of Human Rights Experts on Nicaragua, A/HRC/52/63 (March 2, 2023).
- 4Rebecca Ratcliffe, “Thai court dissolves opposition party Future Forward,” Guardian, February 21, 2020, https://www.theguardian.com/world/2020/feb/21/thai-court-dissolves-oppo….
- 5Interview with Akarachai Chaimaneekarakate, advocacy lead for Thai Lawyers for Human Rights, August 2023.
- 6Amnesty International, “Gezi Park protests: Brutal denial of the right to peaceful assembly in Turkey,” October 2, 2013, https://www.amnesty.org/en/documents/EUR44/022/2013/en/.
- 7Human Rights Watch, “Turkey: Top Court Upholds Rights Defender’s Life Term,” October 10, 2023, https://www.hrw.org/news/2023/10/10/turkey-top-court-upholds-rights-def….
- 8Interview with Franz von Bergen, Venezuelan journalist, June 2023.
Aileler ve sevilenler üzerindeki baskılar
Muhalifler ve rakipler hapse atıldıklarında sivil toplumun gördüğü hasara ek olarak, siyasi hapsetmelerin mağdurları ve ailelerine verdiği zararlar da ağır ve uzun sürelidir. Bu altı ülkenin vaka çalışmalarının tamamında, uzmanlar ciddi seviyede fiziksel ve psikolojik bedeller ödendiğinin altını çizmektedirler. Yapılan zulümler arasında Nikaragua ve Venezuela’daki sistematik işkenceler yanısıra tutuklama ve gözaltıların ilk dönemlerinde şiddet uygulanması, ve sağlık hizmetine erişimin reddedilmesi de vardır1.
Dahası, siyasi hapsetmelerin etkileri hedef alınan bireylerin ve özel olarak parçası oldukları grupların ötesine geçmektedir. Aileleri ve sevdikleri ciddi bir yükü omuzlamakta ve yetkililer tarafından bireyleri aktivizmlerini durdurmaya ya da teslim olmaya ikna etmeleri, ya da asıl hedef alınan kişilerin daha da incitilmesi amacıyla baskı görmektedirler. Aile üyelerinin kendileri de siyasileştirilmiş gözaltıların ve adli suçlamaların hedefi haline gelebilmekte, ya da hükümet yanlıları ve kendince adalet sağlayan kanunsuzlar da (vigilantes) dahil olmak üzere, devlet ve devlet dışı aktörler tarafından taciz, tehdit, ve gözdağıyla karşılaşmaktadırlar2. Bazı vakalarda bu durum aileler içinde çatışmalara neden olmaktadır3. Baskılar sonucunda akrabaların da ülkeyi terk ettiği görülmüş, ailelerin bölünmesine neden olmuştur4. Siyasi hapsetmelerin aile üyeleri için psikolojik bedeli muazzamdır ve baskın ve tutuklamalara tanık olmak, sevdiklerinin nerede olduğuna dair belirsizlikler, -ki o da eğer izin verilirse- yürek yakan cezaevi ziyaretleri gibi sayısız yerden kaynaklanabilmektedir5.
İncelemeye tabi tutulan altı ülkenin her birinde, mahpuslar ve aileleri için ekonomik zorluklar da raporlanmıştır: Parmaklıklar ardına atılan kişi sıklıkla eve ekmek getiren olmaktadır6. Kefalet ve hukuki destek pahalı olabilmektedir7; buna ek olarak akrabaların sıklıkla siyasi mahpuslara ve göz altındakilere yemek, ilaç gibi, düşük gelirli aileler için maliyeti özellikle zorlayıcı olan temel ihtiyaçları sağlaması gerekmektedir. Nikaragua’da bir insan hakları avukatı, ülkedeki düşük gelirli siyasi mahpusları tartışırken şöyle demektedir: “Akrabaları zorlanıyorlardı, ola ki eğer mahpusa yemek getirebilmeyi başarırlarsa, aynı gün muhtemelen kendileri yemek yemiyorlardı.”8 Sevdiklerine erzak ulaştırmak, onları ziyaret etmek ve mahkeme duruşmalarına katılmak için yolculuk etmenin maliyeti de benzer derecede yük olmaktadır9. Ayrıca bunun etkileri beraat sonrasında kaybolmamakta; uzun süreli olabilmektedir. Dolayısıyla siyasi mahpuslara yardımcı olmak amacıyla tasarlanan programların fiziksel, duygusal ve finansal iyileşmeyi topluca ele alacak bütüncül bir destek içermesi gerekmektedir.
- 1International Federation for Human Rights, “Tanzania: Arbitrary detention of Mr. Tito Magoti,” December 26, 2019, https://www.fidh.org/en/issues/human-rights-defenders/tanzania-arbitrar…; “African court orders Tunisia to allow legal access to political prisoners,” Middle East Eye, September 2, 2023, https://www.middleeasteye.net/news/african-court-orders-tunisia-allow-l…; UN Human Rights Council, Detailed findings of the independent international factfinding mission on the Bolivarian Republic of Venezuela, A/HRC/45/CRP.11 (September 15, 2020); UN Human Rights Council, Report of the Group of Human Rights Experts on Nicaragua, A/HRC/52/63 (March 2, 2023). See also, for example, interviews with Javier Corrales, Dwight W. Morrow 1895 professor of Political Science, Amherst College, August 2023; Nate Grubman, political scientist researching Tunisian politics, June 2023; Yaritzha Mairena, representative of the National Union of Nicaraguan Political Prisoners, August 2023; Fulgence Massawe, director of advocacy and reforms for the Legal and Human Rights Centre, July 2023; a representative from the Venezuelan Observatory of Social Conflict, August 2023; a scholar focused on Tanzania who requested anonymity, August 2023; and a scholar focused on Venezuela, August 2023.
- 2“Confirman condena de ocho y diez años de cárcel a familiares del opositor exiliado, Javier Álvarez [Relatives of exiled opposition leader sentenced to 8 and 10 years in prison],” Confidencial, January 18, 2023, https://confidencial.digital/nacion/confirman-condena-de-ocho-y-diez-an…; “Thai activist’s mother charged under royal insult laws over Facebook post,” Reuters, August 1, 2016, https://www.reuters.com/article/us-thailand-politics-idUSKCN10C230/; Alfredo Romero, “The Repression Clock: A Strategy Behind Autocratic Regimes,” Wilson Center Latin American Program, July 2020, https://www.wilsoncenter.org/sites/default/files/media/uploads/document…; UN Human Rights Council, Detailed findings of the independent international factfinding mission on the Bolivarian Republic of Venezuela, A/HRC/45/CRP.11 (September 15, 2020); José Urrejola, “Secuestros de familiares de opositores en Nicaragua [Kidnappings of relatives of opponents in Nicaragua],” Deutsche Welle (DW), September 19, 2022, https://www.dw.com/es/secuestros-de-familiares-de-opositores-en-nicarag…. See also interviews with a civil society actor focused on Thailand who requested anonymity, June 2023; Howard Eissenstat, associate professor, St. Lawrence University, July 2023; Tamara Taraciuk Broner, Rule of Law Program Director for Inter-American Dialogue, August 2023; and Jesús Tefel, Nicaraguan activist, July 2023.
- 3See, for example, interviews with Pavin Chachavalpongpun, a Thai scholar and activist, July 2023; Akarachai Chaimaneekarakate, advocacy lead for Thai Lawyers for Human Rights, August 2023; a civil society actor focused on Thailand who requested anonymity, June 2023; and an activist focused on Tunisia who requested anonymity, August 2023.
- 4See, for example, interviews with Tamara Taraciuk Broner, Rule of Law Program Director for Inter-American Dialogue, August 2023; Jesús Tefel, Nicaraguan activist, July 2023; and a Nicaraguan human rights defender, August 2023.
- 5Interviews with Pavin Chachavalpongpun, a Thai scholar and activist, July 2023; Tamara Taraciuk Broner, Rule of Law Program Director for Inter-American Dialogue, August 2023; a Nicaraguan human rights defender, August 2023; and a civil society actor based in Turkey who requested anonymity, July 2023.
- 6UN Human Rights Council, Detailed findings of the independent international factfinding mission on the Bolivarian Republic of Venezuela, A/HRC/45/CRP.11 (September 15, 2020). See also interviews with Kevin Hewison, Emeritus Professor, Department of Asian Studies, The University of North Carolina at Chapel Hill, July 2023; Yaritzha Mairena, representative of the National Union of Nicaraguan Political Prisoners, August 2023; Radwan Masmoudi, president of the Center for the Study of Islam and Democracy, August 2023; Lucas Perelló, assistant professor of political science, Marist College, June 2023; Jesús Tefel, Nicaraguan activist, July 2023; a Nicaraguan journalist, July 2023; a Nicaraguan human rights defender, August 2023; a Tanzanian civil society actor, August 2023; and a civil society actor based in Turkey who requested anonymity, July 2023.
- 7See, for example, interview with Aikande Kwayu, independent political analyst in Tanzania, August 2023.
- 8Interview with a Nicaraguan human rights lawyer who requested anonymity, August 2023.
- 9See, for example, interviews with Tyrell Haberkorn, Director of Graduate Studies, Professor of Southeast Asian Studies, University of Wisconsin-Madison, July 2023; a Nicaraguan human rights lawyer who requested anonymity, August 2023; and a Nicaraguan human rights defender, August 2023.
Görünmeyen parmaklıklar: Sivil ölümün etkisi
Sivil ölüm korkunçtu.1 –Nikaragualı insan hakları savunucusu
Hükümetin rakiplerini ve muhaliflerini fiziksel olarak hapsetmek adına gözaltında ve hapiste tutması bireyleri toplumdan uzaklaştırmak için gayet göz önünde gerçekleşen bir stratejidir. Ancak parmaklıkların ötesinde, insan hakları savunucularının, gazetecilerin, politik aktivistlerin, muhalefet figürlerinin ve sayısız diğer insanın, bırakın demokrasiyi ve insan haklarını ileriye taşımaya yönelik çalışmaları kovalamalarını, normal bir hayat sürdürme kapasitelerini dahi aşındıran, hep aynı terane denecek taktikler vardır. Görüşme yapılan birkaç kimse bu durumu “sivil ölüm” olarak nitelendirmiştir2. Sivil ölüm, otoriter liderlerin destekçileri tarafından da bir taktik olarak dikkate alınmıştır. Örneğin 2016’da, Türkiye’de hükümet yanlısı bir gazeteci, karşıt görüşlü akademisyenlerin “sivil ölüm”le cezalandırılmaları çağrısında bulunmuştur3.
Bir kavram olarak sivil ölüm yeni değildir, literatürde ve başka raporlardaki çeşitli bağlamlarda farklı biçimlerde uygulanagelmiştir. Bunlar arasında otoriter yerlerde hükümet rakipleri ve muhaliflerinin durumları, terimi kullanan çağdaş ve çağdışı kanunların analizi, ve engelleri ve belli başlı hastalıkları olan insanlara karşı yapılan ayrımcılıklar vardır4. Bizim odağımız bir öncekinin üzerindedir: Rakiplerin topluma katılmalarının bir dizi kısıtlayıcı yöntem aracılığıyla engellenmesi. Her ne kadar eksiksiz bir liste olmasa da, bu yöntemleri kabaca şöyle sınıflandırdık: Uluslararası ve yurtiçi seyahatlerin kontrol altında tutulması, hedeflerin fiziksel denetimi, iş ve eğitim fırsatlarının ve devlet hizmetlerinin kısıtlanması (kara liste), ve malvarlığına ve diğer mülklere el koyma.
Bu tedbirler tutuklamalara, soruşturmalara, ve serbest bırakma şartlarına eşlik edebilir, veya kendi başlarına kullanılabilirler. Resmi olarak önden bildirilerek ya da bildirmeden uygulamaya konabilir, veya sosyal baskıdan türetilebilirler. Sivil ölüme yakından bağlı, mütemadi bir hatırlatıcı ise, hapishanenin sadece bir yanlış hareket uzaklıkta olduğudur.
Sivil ölüm anlamına gelen taktikler en çok kombinasyonlar halinde gerçekleştiklerinde kuvvetli tesire sahiptir. Örneğin bir bireyin yakından gözetlenmesi, onların yerelde ve uluslararası yolculuk yapma kudretleri üzerinde olumsuz sonuçlar doğurabilmektedir. Ayrıca gözetleme oldukça görünür olabilir, polis memurları insanların evinde kalabalık yapabilir ve komşuları sorgulayabilir, bu da iş fırsatlarını kısıtlayan ciddi sosyal baskılarla ve gayriresmi kara listeye alınmalarla sonuçlanabilir. Taktiklerin ve dolayısıyla akıbetlerin bu şekilde flulaştırılması, sivil ölümün tekil, kolayca sınıflandırılabilir yöntemlerin sonucu olmadığının altını çizmektedir; daha ziyade, baskıcı taktikler tüm cephelerden engeller yaratacak şekilde birbirleriyle etkileşime girmekte, karışmaktadır. Çalışma konusu edilen altı ülkenin hepsinde de, bu sivil ölüm taktiklerinin bir çeşit kombinasyonunun hükümet karşıtlarına uygulandığını tespit ettik.
Sivil ölüm taktikleri direkt hapse atmaktan daha sinsice olduğu için, baskıcı rejimler büyük sayılarda hükümet karşıtını ve muhalifi, uluslararası kuruluşların, demokratik hükümetlerin ve diğer aktörlerin dikkatini daha az çekecek şekilde hedef almak için bu taktikleri kullanabilmektedir. Ayrıca bu tedbirler hapis cezaları ve gözaltı süreçleri sona erdikten sonra ek bir kontrol altında tutma katmanı olarak da iş görebilmektedir. Geneline baktığımızda, sivil ölüm olarak değerlendirilebilecek baskılar, muhalefet ve eleştiriden caydırmaya yardımcı olmakta, uzun vadede demokratik değişim yaratmayı daha da zorlaştırmaktadır.
- 1Interview with a Nicaraguan human rights defender, August 2023.
- 2See, for example, interviews with Berna Akkızal, executive director and cofounder of the Civic Spaces Association, August 2023; a Nicaraguan journalist, July 2023; a Turkish academic who requested anonymity, July 2023; and a Nicaraguan human rights defender, August 2023.
- 3Cem Küçük, “‘Medeni Ölüm’ mekanizmaları! [‘Civil death’ mechanisms!],” Star, January 16, 2016, https://www.star.com.tr/yazar/medeni-olum-mekanizmalari-yazi-1082729/.
- 4See, for example, Amnesty International, “No End in Sight: Purged Public Sector Workers Denied a Future in Turkey,” May 22, 2017, https://www.amnesty.org/en/documents/eur44/6272/2017/en/; Amnesty International, “Silence at any cost: State tactics to deepen the repression in Nicaragua,” February 15, 2021, https://www.amnesty.org/en/documents/amr43/3398/2021/en/; Gabriel J. Chin, “The New Civil Death: Rethinking Punishment in the Era of Mass Conviction,” University of Pennsylvania Law Review 160, no. 6 (2012): 1789-1833, https://scholarship.law.upenn.edu/cgi/viewcontent.cgi?article=1067&cont…; National Council on Disability, “Beyond Guardianship: Toward Alternatives That Promote Greater Self-Determination,” March 22, 2018, https://ncd.gov/sites/default/files/NCD_Guardianship_Report_Accessible…; Office of the United Nations High Commissioner for Human Rights, “UN rights expert urges action to end ‘civil death’ of persons affected by leprosy,” June 19, 2018, https://www.ohchr.org/en/press-releases/2018/06/un-rights-expert-urges-….
Seyahat üzerinde kontrol
Bu çalışma için incelenen altı ülkede yurtdışı ve yurtiçi seyahatler üzerinde kısıtlamalar yaygındı. Hareketliliği dizginleyen mekanizmalar arasında seyahat yasağı, pasaportlar üzerinde kontrol kurma, mahkeme ya da karakollara adli kontrol nedeniyle imza verme yükümlülüğü, ve gündelik hayat ile topluma katılımı ciddi oranda sekteye uğratan tedbirler vardır.
Seyahat yasakları sıklıkla adli soruşturmalara eşlik etmekte veya serbest bırakılma şartı olarak öne sürülmektedir. Nikaragua’da 2021 genel seçimleri öncesinde, seçimler öncesinde adli soruşturmalarla karşı karşıya kalan başkan adaylarından bir tanesi olan Cristiana Chamorro, adaylığını ilan ettikten sonra ev hapsine alınmış ve diğer tedbirler yanısıra, resmi olarak Nikaragua’dan ayrılması yasaklanmıştı1. 2023’ün başlarında Tunus’ta, hükümeti eleştiren isimlerden Chaima Issa ve Lazhar Akremi temelsiz bir “ülke güvenliğine karşı komplo kurmak” suçlamasıyla gözaltına alınmış ve beş ay içerde kalmışlardı; serbest bırakılma şartları arasında seyahat ve “kamusal alanlarda görünme” yasağı vardı2, ki bu bir aktivist tarafından “adı konulmamış bir ev yasağı” olarak tarif edilmiştir3. Venezuela’da yetkililer 2014’ten itibaren başlayan kitlesel hükümet karşıtı protestoları şiddetli biçimde bastırdıktan sonra da birçok siyasi tutuklu seyahat yasağını içeren şartlarla salıverildiler4.
Bazı vakalarda seyahat yasağı hiçbir bilgilendirme yapılmadan konmaktadır. Saïed 2021 yılında sıra dışı yetkiler edindikten kısa bir süre sonra, hükümeti bir dolu Tunusluya seyahat yasağı getirmiş, bu kişilerin çoğu bunu ancak havaalanına vardıklarında öğrenmişlerdir. Bu türden tebligat ya da belgelemeden mahrum bırakmalar, mağdurların itiraz başvurusunda bulunma ya da temyize gidebilmelerini zora sokmaktadır, çünkü hangi devlet dairesinin bu yasağı getirdiği sıklıkla belirsiz olmaktadır5.
Başka vakalarda farklı türden kısıtlamalar fiilen (de facto) seyahat yasaklarına denk olmaktadır. Tayland’da 2014 darbesi sonrasında “tavır ayarı” için askeri kamplara çağrılan siyasetçilerin, aktivistlerin, akademisyenlerin ve gazetecilerin çoğu, başka koşullar yanı sıra, ancak yurtdışına seyahat etmeden önce izin almayı taahhüt eden anlaşmalar imzaladıktan sonra serbest bırakılmışlardır. İtaat edilmediği takdirde sonuç yenilenen gözaltıları, hapis cezaları ya da para cezaları olmaktadır6. Benzer seyahat engelleri, 2020 ve 2021 demokrasi yanlısı gösterilerin ortasında tekrar gün yüzüne çıkmıştır; kefaletle serbest bırakılan sanıkların ülkeden ayrılmak için mahkeme izni elde etmeleri gerekmiş, ve bu sıklıkla reddedilmiştir7.
Gözetim altında tutmak da seyahat kısıtlaması işlevi görebilir. Tunus’ta İşkenceye Karşı Örgüt’ten (Organisation Contre la Torture en Tunisie) bir temsilci, Tunuslu muhalefet figürlerinin evlerine düzenli olarak yapılan polis ziyaretlerinin pratikte hareket kısıtlamaya denk olduğu şeklinde açıklama yapmaktadır: “Seyahat yasağı getirilmiyor olsa bile, kendilerini evlerine gelen ve [bölgeden] ayrılmadan önce karakola bilgi vermelerini isteyen polis müfettişleri ve memurları tarafından taciz edilirken buluyorlar.8” Nikaragua’nın 2021 seçimlerinden bir yıl önce, polis memurları başkan adayları Félix Maradiaga ve Juan Sebastián Chamorro’yu düzenli olarak gözetim altında tutmaya başlamışlardı. Sonunda suçlanıp hüküm giyene kadar, güvenlik kuvvetleri muhalefet figürlerinin evlerinden ayrılmalarını engellediler ve başkent Managua’dan ayrılmalarının yasak olduğu yönünde bilgi verdiler9.
Devletin pasaportlar ve içe göç süreçleri üzerinde keyfi kontrol sağlaması da seyahati kısıtlamaktadır. Tanzanya’da vatandaşlığa dair asılsız sorgulamalar, sivil toplum liderlerinin ve gazetecilerin pasaportlarına el konulmasına yol açmıştır. Bu soruşturmaların sonuçlanması yıllar sürebilmekte, hedef alınan kişilerin çalışma ve hayatlarını sürdürme kabiliyetleri önüne ciddi engeller çıkarmaktadır10. 2017’den bu yana, Venezuelalı göç yetkilileri muhalefet figürlerinin, aktivistlerin, gazetecilerin, ve diğer rakiplerin pasaportlarına el koyuyor veya onları iptal ediyorken, hükümet yetkilileri bu tür belgeleri yenilemeyi ya da işleme koymayı reddetmektedir11. Nikaragua’da 2018 baskınlarından beridir yetkililer insan hakları savunucuları, gazeteciler, rahipler, hükümet yetkilileri ve yargı personelinin ülkeye giriş çıkışlarını gittikçe daha da zorlaştırır olmuş, ve 2022’de pasaportlara direkt el koymaya başlamışlardır12. Benzer şekilde, 2016 darbe girişimi ardından Türkiye’de soruşturmalarla karşı karşıya kalanlar, henüz davaları bir karara bile bağlanmamışken pasaport taşımaya “uygun değildir” şeklinde değerlendirilmişlerdir13. Bu, darbe girişiminden kısa süre sonra 100000’in üstünde kişinin pasaportlarının topluca iptaline ek olarak gerçekleşmiştir14.
Mahkeme ya da karakollara düzenli aralıklarla imza verme şartı konması, rakip ve muhalifleri gözetim, onların seyahatlerini de kontrol altında tutmanın başka bir yoludur. Her ne kadar 2019’daki genel af anlaşmasının bir parçası olarak Nikaragua’da hükümet karşıtı gösterilerle bağlantılı siyasi mahpuslar salıverilmiş olsalar da, çoğunun hala düzenli olarak karakollara imza vermeye gitmesi şart koşulmuştu. Daha yakın zamanda, Nikaragualı polis koordine baskınlarla 3 Mayıs 2023’te aralarında gazeteci ve insan hakları savunucularının da olduğu 57 kişiyi gözaltına almıştı. Kişiler kısa sürede serbest bırakılmalarına rağmen, hakimler her gün en yakındaki karakola imza vermeleri yönünde hüküm vermiş15, birçoğu bu katı yükümlülüğe uymak zorunda kaldıklarından dolayı işini kaybetmiştir16. Venezuela’da serbest bırakılan çoğu siyasi mahpusun düzenli aralıklarla mahkemeye imza vermeye gitmesi gerekmektedir17.
Hareket alanının kontrol altına alınmasının sadece hak savunuculuğu üstünde değil, aynı zamanda istihdam ve eğitim üzerinde de fena etkileri olabilmektedir. Venezuela’nın Savunucular ve Adalet Merkezi’nden bir temsilcinin, gözaltına alınan bir insan hakları savunucusunun ve gazetecinin durumunu tarif ederken açıkladığı üzere: “Bu mağdurun genelde konferanslar için yolculuk etmesi ve işini ülke dışında yürütmesi gerekmektedir. Kendisine verilen cezalardan birisi seyahat yasağıdır. Dolayısıyla, bir yıldan uzun süredir, kendisi yolculuk edememektedir.18” Öğrenciler için seyahat yasakları, yabancı üniversitelerde eğitim görme kabiliyetlerini kısıtlamaktadır. Bir mahkemeye ya da karakola düzenli olarak imza verme zorunluluğu da iş bulmayı, işini elinde tutmayı ya da derslere gidebilmeyi zorlaştırmaktadır19.
Seyahat üzerindeki kısıtlamalar ailelerin bölünmesine de neden olabilmektedir. Bir insan hakları savunucusu, Nikaragua hükümeti tarafından konulan seyahat yasaklarının sadece sürgünlerin memleketlerine dönmesini engellemediğini —tedbirlerin aile üyelerinin onları yurtdışında ziyaretini de engellediğini, çünkü Nikaragua’ya dönmeye çalıştıklarında reddedilmekten korktuklarını- açıklamaktadır: “Ne bir taraf dönebiliyor, ne bir taraf ayrılabiliyor, çünkü aynı şeyin onların başına da gelebileceğinden korkuyorlar.20” Sivil ölüm hükümetin birincil hedefi ile kısıtlı değil; yörüngelerindeki herhangi bir insan tuzağa düşebilir.
- 1Human Rights Watch, “Critics Under Attack: Harassment and Detention of Opponents, Rights Defenders and Journalists Ahead of Elections in Nicaragua,” June 22, 2021, https://www.hrw.org/report/2021/06/22/critics-under-attack/harassment-a….
- 2Amnesty International, “Tunisia: Jailed opposition figures on hunger strike: Jaouhar Ben Mbarek, Khayyam Turki, Issam Chebbi, Ghazi Chaouachi, Ridha Belhaj and Abdelhamid Jelassi,” October 5, 2023, https://www.amnesty.org/en/documents/mde30/7273/2023/en.
- 3Amnesty International UK, “Tunisia: Jailed Opposition Figures on Hunger Strike,” October 5, 2023, https://www.amnesty.org.uk/urgent-actions/jailed-opposition-figures-hun…. See also interview with an activist focused on Tunisia who requested anonymity, August 2023.
- 4UN Human Rights Council, Detailed findings of the independent international factfinding mission on the Bolivarian Republic of Venezuela, A/HRC/45/CRP.11 (September 15, 2020).
- 5See, for example, interview with Nate Grubman, political scientist researching Tunisian politics, June 2023.
- 6Human Rights Watch, “To Speak Out is Dangerous: Criminalization of Peaceful Expression in Thailand,” October 24, 2019, https://www.hrw.org/report/2019/10/25/speak-out-dangerous/criminalizati….
- 7See, for example, interviews with Pavin Chachavalpongpun, a Thai scholar and activist, July 2023; Akarachai Chaimaneekarakate, advocacy lead for Thai Lawyers for Human Rights, August 2023; Tyrell Haberkorn, Director of Graduate Studies, Professor of Southeast Asian Studies, University of Wisconsin-Madison, July 2023; Kevin Hewison, Emeritus Professor, Department of Asian Studies, The University of North Carolina at Chapel Hill, July 2023; and Bencharat Sae Chua, Institute of Human Rights and Peace Studies, Mahidol University, Thailand, July 2023.
- 8Interview with a representative from the Organization against Torture in Tunisia, July 2023.
- 9Human Rights Watch, “Critics Under Attack: Harassment and Detention of Opponents, Rights Defenders and Journalists Ahead of Elections in Nicaragua,” June 22, 2021, https://www.hrw.org/report/2021/06/22/critics-under-attack/harassment-a….
- 10Human Rights Watch, “‘As Long as I am Quiet, I am Safe’: Threats to Independent Media and Civil Society in Tanzania,” October 28, 2019, https://www.hrw.org/report/2019/10/28/long-i-am-quiet-i-am-safe/threats….
- 11Alfredo Romero, “The Repression Clock: A Strategy Behind Autocratic Regimes,” Wilson Center Latin American Program, July 2020, https://www.wilsoncenter.org/sites/default/files/media/uploads/document….
- 12“País por cárcel: así secuestra el régimen de Ortega los pasaportes de los nicaragüenses [Country for prison: this is how the Ortega regime seizes the passports of Nicaraguans],” Divergentes, December 6, 2022, https://www.divergentes.com/pais-por-carcel-asi-secuestra-el-regimen-de…. See also interview with Yaritzha Mairena, representative of the National Union of Nicaraguan Political Prisoners, August 2023.
- 13Interview with a civil society actor based in Turkey who requested anonymity, July 2023.
- 14Amnesty International, “No End in Sight: Purged Public Sector Workers Denied a Future in Turkey,” May 22, 2017, https://www.amnesty.org/en/documents/eur44/6272/2017/en/; Ali Yildiz, “Turkey’s Disregard for the Freedom of Movement,” Verfassungsblog, December 11, 2019, https://verfassungsblog.de/turkeys-disregard-for-the-freedom-of-movemen….
- 15“Encarcelamientos nocturnos y juicios exprés son ‘arbitrarios y anómalos’ [Night arrests and express trials are ‘arbitrary and anomalous’],” Confidencial, May 6, 2023, https://confidencial.digital/nacion/abogada-yonarqui-martinez-anomalo-p…; “Unos 65 opositores a Ortega han sido detenidos en lo que va de mayo, según observatorio [Some 65 opponents of Ortega have been arrested so far in May, according to observations by Blue and White Monitor],” SWI swissinfo.ch, May 20, 2023, https://www.swissinfo.ch/spa/nicaragua-crisis_unos-65-opositores-a-orte….
- 16See, for example, interview with a Nicaraguan human rights defender, August 2023.
- 17See, for example, interviews with Tamara Taraciuk Broner, Rule of Law Program Director for Inter-American Dialogue, August 2023; Franz von Bergen, Venezuelan journalist, June 2023; a representative from Center for Defenders and Justice, July 2023; and a Venezuelan civil society leader, August 2023.
- 18Interview with a representative from the Center for Defenders and Justice, July 2023.
- 19See, for example, interviews with Berna Akkızal, executive director and cofounder of the Civic Space Studies Association, August 2023; and a Nicaraguan human rights defender, August 2023.
- 20Interview with a Nicaraguan human rights defender, August 2023.
Fiziksel gözetim
Hükümet rakipleri, ister gerçekten öyle ister öyle algılanıyor olsunlar, çeşitli fiziksel gözetim biçimleriyle karşı karşıya kalmaktadırlar, özellikle de güvenlik kuvvetleri tarafından. Memurlar evlerini kuşatabilir, dışarı çıktıklarında onları takip edebilirler, ve komşu ve işverenleriyle konuşabilirler. Hükümet destekçileri veya kanunsuzlar gibi devlet dışı aktörler de gözetim faaliyetlerinde bulunabilirler. Bu tür eylemler, siyasi muhalefet figürlerini, aktivistleri, insan hakları savunucularını, gazetecileri, ve diğerlerini sindirmek, işlerine engel olmak, ve normal bir hayat yaşamaktan alıkoymak amaçlıdır.
2019’da afla salınan Nikaragualı siyasi mahpuslar ve 2021 seçimleri öncesinde aktivizmle haşır neşir olanlar polis memurları ve hükümet yanlıları tarafından ciddi oranlarda tacizle karşılaştılar1. Freedom House’un röportaj yaptığı Jesús Tefel ortamı şöyle tarif etmektedir:
Asıl [aktivist] liderler her zaman gittikleri her yerde kendilerini takip eden devriyeler ya da motorlu araçlı polis kuvvetleriyle birlikte yürüdüler… Bu, sizi gözetmek için değildi. Bu sizi baskılamak için, gözetlemek içindi, ve onlardan kaçmanın yolu yoktu. Örnek olarak, bir keresinde iki motosiklet tarafından takip edildim, ülkenin polis üniformalarını bile giyinmemişlerdi. Sivil giyinimliydiler. [Daha sonra,] ofisimde, birkaç polis aracı ve birkaç minibüs ve bir sürü polis memuru vardı. Ehliyetime el koydular ve ceza yazdılar ve bana dediler ki kaçtığım içinmiş… Bu olaydan dolayı üç dört ay araba kullanamadım. Yani etrafta sinsice dolanmak oldukça zordu. Liderlerin evleri her zaman gözetim altında tutuluyordu, gizlice de değil, herkesin gözü önünde… Kimlik belgenizi sorarlardı. Nereye gittiğinizi, nereden geldiğinizi, sizi kimin gördüğünü sorarlardı.2
Tayland’da 2020-21 demokrasi yanlısı gösterilerde bulunan öğrenci aktivistlerin çoğu, tutuklanan ve kefaletle salınanlar da dahil olmak üzere, acımasız polis gözetimleriyle karşılaşmıştı. Siyaset bilimci ve Tayland’daki demokrasi üzerine uzman Kevin Hewison belirtmektedir ki “aktivistlerin evlerinin dışında polislerin duruyor olması yaygındır, arada sırada kontrol etmeye yanlarında biterler, komşularla konuşurlar ki faaliyetlerini durdurmaları için üzerlerinde toplumsal baskı oluşsun.3” Etkilenenler arasında, sürekli gözetimle karşı karşıya olan, henüz reşit olmayan bireyler de vardır, ve İnsan Hakları için Taylandlı Avukatlar savunuculuk öncüsü Akarachai Chaimaneekarakate’ye göre bu gözetimler “oldukça normaldir, hatta [bu] sanıkların hepsi bana aynı hikayeyi anlatırdı:’…belli bir saç kesimine sahip, beyaz tişörtlü bir adam görüyorum. Evet, bu kesinlikle sivil polis.” Sivil polisleri ayırdetmeyi öğreniyorlar4. Bu süreçte kefaletle salınan Taylandlı aktivistlere ayrıca elektronik kelepçe de (gözetim araçları olarak) takılmıştır5.
Muhalifler, suçlama olmadığı halde, kendilerini gözetleme ve sindirme amacıyla düzenli olarak sorguya çağrılmaktadır. Siyaset bilimci Nate Grubman, hapse atılan Tunus muhalefet lideri Rached Ghannouchi’yi6 tartışırken şöyle demektedir: “Tutuklanmadan önce neredeyse iki haftada bir, bir x suçlamasıyla mahkemeye çağrılıyordu, tüm gün soruları yanıtlayarak geçiriyordu ve sonra günün sonu geldiğinde onu evine gönderiyorlardı. Kendisi yaşlı bir adamdır. Tahminim bunun büyük bir yük teşkil ettiğidir. Bu herkes için bir yük teşkil ederdi.7”
Gözetimin, ev ve ofis baskınlarının oluşturduğu tehdit de bireylerin güvenliklerini pekiştirme yoluna gitmek dahil, davranışlarını değiştirmelerine neden olmuştur. Tanzanya’da Hukuk ve İnsan Hakları Merkezi (Legal and Human Rights Centre) için savunuculuk ve reformlar direktörü Fulgence Massawe, grubunun ofis rozetlerini göstererek şunları paylaştı: “Önceden özgürce çalışırdık, ancak şimdi hepimizde [bu] erişilebilir kodlar, manyetik kartlardan var, bunları yakınlarda kullanmaya başladık.8” Türkiye’de bazı hükümet karşıtları için ev baskınları öyle yaygın hale gelmiş durumdadır ki ev düzenlerini bu olaylara hazırlamaktadırlar. Türkiyeli bir gazeteci ve aktivist olan Banu Tuna, polis memurlarının baskınları genelde Cuma sabahları düzenlediğini, böylelikle hedef alınan kişilerin haftasonunu gözaltında geçirmelerinin sağlandığını açıklamaktadır; bir sivil toplum aktörünün ev işlerini bu bilgi ışığında planladığını ifade etmektedir9.
Bu türden görünür gözetim biçimleri toplumsal baskı yaratmakta, özgürce hareket etmekten caydırmakta, ve dikkate değer bir psikolojik yük oluşturmaktadır. Örneğin İnsan Hakları İzleme Örgütü’nde Ortadoğu ve Kuzey Afrika Şubesinin yönetici yardımcısı Eric Goldstein, Tunus’ta polisler tarafından sık sık ziyaret edilenlerin kendi topluluklarından dışlanmakla karşı karşıya kaldıklarını not düşmektedir, “komşuların bu kişilerin haklı sebeplerden hapsedildiklerini düşündüklerinden de değil, sadece kendilerini de şüphe altında bırakabilecek herhangi bir temastan kaçınmak istedikleri için.10” Tanzanyalı bir sivil toplum aktörü, kendi deneyiminden bahsederken, şöyle demektedir: “Sizin yerleşik düzen kurmadığınızdan emin oluyorlar.11”
İş bulmaya, eğitime ve devlet hizmetlerine erişimin engellenmesi
İstihdam ve eğitim, sosyal yardımlardan muaf tutulma, hatta vatandaşlıktan atılma gibi politikleştirilmiş kısıtlamalarla karşılaşanlar arasında siyasi muhalefetten figürler, insan hakları savunucuları, gazeteciler, eskiden rejimin içerisinden olanlar, ve sıradan insanlar vardır. Bu türden bir kara listeye alma en çok kamu sektöründe gerçekleşmekte, ancak toplumsal baskılar da bireylerin özel sektöre katılım kabiliyetini kötü etkileyebilmektedir.
Sistematik kara listeye almalar demokratik erozyonun artışı ile birlikte gerçekleşmektedirler. Eski başkan Chávez Venezuela toplumunu yeniden şekillendirirken, “terör… sizin kara listeye alınmanız ve işlere ve devlet hizmetlerine erişiminizi kaybetmenizdi,” diyor Javier Corrales, bir siyaset bilimci12. Örneğin, Chávez’i de, Maduro’yu da başkanlıktan düşürme çabaları kitlesel işten çıkarmalar ve kara listeye alınmaları tetikledi. 2004’te Chávez’i düşürme çabalarının ardından hükümet yanlısı siyasetçi Luis Tascón, konuyla alakalı dilekçeleri imzalayan kişilerin çevrimiçi bir listesini yayımladı, bu liste Ulusal Seçim Kurulu tarafından Chávez’in emriyle bir araya getirilmişti. Yaratıcısının adını alan Tascón Listesi, hükümet ve devlet malı şirketlerin çalışanlarını işten çıkarma ve kara listeye alma kararları için rehber oluşturuyordu13. Maduro’yu 2016’da düşürme girişimleri esnasında da benzer tasfiyeler gerçekleşmiştir14. Nikaragua’da aralarında sağlık sektörü çalışanları, öğretmenler ve profesörler de olan kamu çalışanları, 2018 protestolarında rol oynadıkları ya da katılanlara yardım ettikleri için işten çıkarılmalarla karşılaştılar15.
Türkiye’de Barış için Akademisyenler olarak bilinen, sayıları binin üzerinde akademisyen Ocak 2016’da yasadışı addedilen Kürdistan İşçi Partisi (PKK) ile barış müzakerelerini destekleyen bir açık mektup imzaladılar, ve ardından işlerinden oldular ve kamu sektöründe çalışmaktan alıkonuldular16. Mektuplarına karşılık, hükümet yanlısı bir gazeteci onlara “sivil ölüm mekanizmalarının” uygulanması ve toplumun onları dışlaması çağrısında bulundu17. Birkaç ay sonra, darbe girişiminin ardından, 100.000’in üzerinde kamu sektörü çalışanı pozisyonlarından, hükümet tarafından darbe girişiminden sorumlu olmakla suçlanan Fetullah Terör Örgütü (FETÖ) ile iltisaklı olma gerekçesiyle, adil yargılanma hakkı tanınmadan18, çeşitli kararnamelerle alındılar. Barış için Akademisyenler’de olduğu gibi, kamu sektöründe çalışmaları yasaklandı, pasaportları iptal edildi, ve sağlık hizmetlerinden yararlanma hakları ellerinden alındı19. Kamusal olarak FETÖ destekçisi olarak etiketlenmek, güvenliklerini ve seyahat özgürlüklerini de etkiledi, ve yeniden tutuklanmalarıyla sonuçlanabilmekteydi20.
Nikaragua’da aftan yararlanmış siyasi tutuklular üniversitelere dönemediler, zira kayıtları silinmişti, ve toplumsal damgadan dolayı iş bulmakta zorluk yaşadılar. Bir insan hakları savunucusu aftan yararlanmış bir bireyin “topluluk içerisinde ufak tefek işleri bile yapmasına izin verilmediği” bir vakayı hatırlamaktadır, “ütü yapmaya ya da çamaşır yıkama işlerine giderdi… ve ondan bu hizmeti satın alanlar daha fazla yapmasını istemediklerini, çünkü onun darbeci olduğunu söylerlerdi”21. Tayland’da yakın zamanlardaki demokrasi yanlısı protestolarla ilişkili eski siyasi tutuklular, dosyası yargıda bekleyen çeşitli suçlamalar varken, ciddi oranlarda toplumsal baskıyla, iş bulmakta ve okula gitmekte zorluklarla karşılaştılar22. Türkiye’den röportaj yapılan birkaç kişi, hedefe konanların damgalanmasıyla ilgili benzerlikler paylaşıyor: “Hapisten çıktığınız zaman, damga ve izi de sizinle birlikte geliyor,” diyor Türkiyeli bir akademisyen23.
Devlet yardımlarının dağıtımındaki ayrımcılıklar da sivil ölüme katkıda bulunmaktadır. 2017’de Venezuela hükümeti carnet de la patria ya da vatan karnesi olarak bilinen, merkezileştirilmiş çevrimiçi platformla bağlantılı, devletin sunduğu emekli maaşı, ilaç ve gıda gibi hizmetlere erişimi sağlayan bir kimlik belgesi piyasaya sürdü24. Hernandez-Roy’e göre bu karne “bir silah olarak kullanıldı… böylece sizi takip edebiliyorlardı,” ve eğer bir kişi muhalif olarak görülürse “gıda yardımları için uygun bulunmuyordunuz.25” Tunus’ta bazı hakimler, yasa koyucular, ve Saïed tarafından keyfi sebeplerle işinden olan başkaları, sağlık sigortasız bırakılıyordu —bunların çoğu yaşlı ve sağlık sorunları olan kişiler olduğu için bu daha da zarar vericiydi26.
Aile üyeleri de sivil ölüm biçimlerine maruz kalmışlardır. Nikaragua’da devletin kendisini eleştirenleri ve muhalifleri vatandaşlıktan çıkarmasının, mağdurların akrabaları üzerinde ciddi etkileri olmuştur. Hedef tahtasına konan bireylerin çocuklarına sağlık hizmetlerine erişmelerine, okullara girmelerine ve pasaport almalarına izin verilmediği öğrenilmiştir27. Bazı vakalarda hükümet, hedef alınan bireylerin çocuklarını, ebeveynlerinin nüfus kaydındaki soyadından çıkarmıştır28. Tanzanya’da muhalefet üyelerinin çocukları devlet yardımlarından faydalanmakta, örneğin yüksek öğrenim kredisi almakta güçlük yaşamaktadırlar. Bir akademisyen, kredi alma güçlüğü yaşayan bir çocuğun hikayesini paylaşıyor: “Dediler ki, ah be, damga için mürekkep kalmamış, tüh. Sonra mürekkeple gelince de durup şey dedi, bu resmi devlet mürekkebi değil ki, bunu kullanamam29.” Kara liste fırsatlarını vurgulayan akademisyen, şöyle ekliyor: “İnsanların anayasal hakkı olması gereken şeylere erişimini temelden engelleyebileceğiniz bunun gibi her çeşitten dar geçit var30.”
Sivil ölüm, baskıcı taktiklerin sonuçları zamanla biriktiği için adım adım olabilse de, ani ve aşırı bir vaka Şubat 2023’te üç hakim, serbest bırakılan ve Amerika Birleşik Devletlerine gönderilen 222 siyasi mahpus dahil 317 Nikaragualıyı vatandaşlıktan attığında gerçekleşti. Karar ise hukuken ancak yasal düzenlemeler yapıldıktan sonra, yetkililerin devlet tarafından hain ilan edilenleri vatandaşlıktan atma hakkını almasıyla meşru kılınabildi. Karardan etkilenenler arasında gazeteciler, insan hakları savunucuları, sivil toplum liderleri, muhalefet liderleri, ve hükümet yetkilileri vardı31. Sürgünlerinin travmatik koşullarını sindirmeye çalışırken yeni bir ülkede hayat kurmaya çalışmanın zorluklarıyla uğraşmak, çoğu insan için zor bir mücadeleye dönüştü, ve “ufak ufak,” diyor bir insan hakları avukatı, “Nikaragua’da neler olduğuna dair ilgilerini kaybediyorlar32.”
- 1Amnesty International, “Silence at any cost: State tactics to deepen the repression in Nicaragua,” February 15, 2021, https://www.amnesty.org/en/documents/amr43/3398/2021/en/; Human Rights Watch, “Critics Under Attack: Harassment and Detention of Opponents, Rights Defenders and Journalists Ahead of Elections in Nicaragua,” June 22, 2021, https://www.hrw.org/report/2021/06/22/critics-under-attack/harassment-a….
- 2Interview with Jesús Tefel, Nicaraguan activist, July 2023.
- 3Interview with Kevin Hewison, Emeritus Professor, Department of Asian Studies, The University of North Carolina at Chapel Hill, July 2023.
- 4Interview with Akarachai Chaimaneekarakate, advocacy lead for Thai Lawyers for Human Rights, August 2023.
- 5See, for example, interviews with Pavin Chachavalpongpun, Thai scholar and activist, July 2023; Akarachai Chaimaneekarakate, advocacy lead for Thai Lawyers for Human Rights, August 2023; Tyrell Haberkorn, Director of Graduate Studies, Professor of Southeast Asian Studies, University of Wisconsin-Madison, July 2023; Kevin Hewison, Emeritus Professor, Department of Asian Studies, The University of North Carolina at Chapel Hill, July 2023; and a Thai civil society actor, August 2023.
- 6Amnesty International, “Tunisia: Ghannouchi sentencing marks aggressive crackdown on Saied opposition,” May 18, 2023, https://www.amnesty.org/en/latest/news/2023/05/tunisia-ghannouchi-sente….
- 7Interview with Nate Grubman, political scientist researching Tunisian politics, June 2023.
- 8Interview with Fulgence Massawe, director of advocacy and reforms for the Legal and Human Rights Centre, July 2023.
- 9Interview with Banu Tuna, Turkish journalist and activist, August 2023.
- 10Interview with Eric Goldstein, Deputy Director, Middle East and North Africa Division, Human Rights Watch, August 2023.
- 11Interview with a Tanzanian civil society actor who requested anonymity, July 2023.
- 12Interview with Javier Corrales, Dwight W. Morrow 1895 professor of Political Science, Amherst College, August 2023.
- 13Human Rights Watch, “A Decade Under Chávez: Political Intolerance and Lost Opportunities for Advancing Human Rights in Venezuela,” September 2008, https://www.hrw.org/reports/2008/venezuela0908/index.htm; Transparencia Venezuela, “Carnet de la Patria: El Apartheid Revolucionario [Homeland Card: Revolutionary Apartheid],” https://transparenciave.org/wp-content/uploads/2018/03/Carnet-de-la-pat….
- 14Mariana Zuñiga, “Venezuelan civil servants signed a petition to oust the president. Now they’re losing their jobs,” Washington Post, July 23, 2016, https://www.washingtonpost.com/news/worldviews/wp/2016/07/23/venezuelan….
- 15Office of the United Nations High Commissioner for Human Rights, “Human Rights Violations and Abuses in the Context of Protests in Nicaragua 18 April - 18 August 2018,” August 2018, https://www.ohchr.org/sites/default/files/Documents/Countries/NI/HumanR….
- 16Frontline Defenders, “Judicial Harassment against the Members of Academics for Peace,” last updated November 8, 2019, https://www.frontlinedefenders.org/en/case/judicial-harassment-academic….
- 17Cem Küçük, “‘Medeni Ölüm’ mekanizmaları! [‘Civil death’ mechanisms!],” Star, January 16, 2016, https://www.star.com.tr/yazar/medeni-olum-mekanizmalari-yazi-1082729/.
- 18Ali Yildiz, “Turkey’s Disregard for the Freedom of Movement,” Verfassungsblog, December 11, 2019, https://verfassungsblog.de/turkeys-disregard-for-the-freedom-of-movemen….
- 19Amnesty International, “No End in Sight: Purged Public Sector Workers Denied a Future in Turkey,” May 22, 2017, https://www.amnesty.org/en/documents/eur44/6272/2017/en/.
- 20Ibid.
- 21Interview with a Nicaraguan human rights defender, August 2023.
- 22Thai Lawyers for Human Rights, “1 Year of Political Bails: At Least 54 Required to Wear EM Devices Affecting Their Daily Lives,” April 25, 2022, https://tlhr2014.com/en/archives/42865. See also interviews with Pavin Chachavalpongpun, Thai scholar and activist, July 2023; Akarachai Chaimaneekarakate, advocacy lead for Thai Lawyers for Human Rights, August 2023; Tyrell Haberkorn, Director of Graduate Studies, Professor of Southeast Asian Studies, University of Wisconsin-Madison, July 2023; Kevin Hewison, Emeritus Professor, Department of Asian Studies, The University of North Carolina at Chapel Hill, July 2023; a Thai civil society actor, August 2023; and a civil society actor focused on Thailand who requested anonymity, June 2023.
- 23Interview with a Turkish academic who requested anonymity, July 2023.
- 24Freedom House, “Venezuela,” in Freedom on the Net 2023, https://freedomhouse.org/country/venezuela/freedom-net/2023; Transparencia Venezuela, “Carnet de la Patria: El Apartheid Revolucionario [Homeland Card: Revolutionary Apartheid],” https://transparenciave.org/wp-content/uploads/2018/03/Carnet-de-la-pat….
- 25Interview with Christopher Hernandez-Roy, Senior Fellow and Deputy Director, Americas Program, Center for Strategic and International Studies, August 2023.
- 26See, for example, interview with Nate Grubman, political scientist researching Tunisian politics, June 2023.
- 27See, for example, interview with a Nicaraguan human rights defender, August 2023.
- 28Noel Pérez Miranda, “Ortega quita apellido a hijos de exreos políticos desterrados; a otros les niega entrega de pasaporte [Ortega removes last names from children of exiled former political prisoners; others are denied passports],” Artículo 66, March 4, 2023, https://www.articulo66.com/2023/03/04/ortega-quita-apellido-hijos-exreo…. See also interview with a Nicaraguan human rights defender, August 2023.
- 29Interview with a scholar focused on Tanzania who requested anonymity, August 2023.
- 30Ibid.
- 31“Despojan de nacionalidad y derechos ciudadanos, y confiscan a 94 nicaragüenses [Ortega strips 94 Nicaraguans of nationality and citizen rights],” Confidencial, February 16, 2023, https://confidencial.digital/nacion/despojan-de-nacionalidad-y-derechos…; US Department of State, “Sanctioning Three Nicaraguan Judges Involved in Depriving Nicaraguans of Their Basic Right to Citizenship,” April 19, 2023, https://www.state.gov/sanctioning-three-nicaraguan-judges-depriving-nic….
- 32Interview with a Nicaraguan human rights lawyer who requested anonymity, August 2023.
Malvarlığı üzerinde kontrol
Hükümet karşıtlarının ve hükümeti eleştirenlerin malvarlıklarını kullanmalarını, ve böylelikle barınma ve maddi esenliklerini kısıtlamak, sivil ölüme katkıda bulunan başka bir taktiktir, ve sıklıkla tartışılan diğer taktiklerle birlikte kombine edilerek kullanılmaktadır. Bunlar gibi, banka hesaplarına el koymak ya da hesapları dondurmak ve mülklere haciz koymak, cezai soruşturmalara, tutuklamalara ve serbest bırakma koşullarına bağlı olarak veya sadece kendi başına uygulanabilmektedir.
Venezuela’nın Örgütlü Suçlar ve Terörizmin Finansmanına karşı Organik Yasasını ihlal ettiği iddia edilen siyasi mahpusların, kanunlara göre, ülkeyi terkettikleri ya da ülkeden kaçtıkları zaman dahi mülklerine haciz konabilir: “Ülkenin birçok yerinde polisin… istihbarat yetkililerinin… hususi amaçla, kişisel olarak kullandığı evler ve ofisler görebilirsiniz,” diyor Venezulalı bir sivil toplum lideri, el konmuş mülklerden bahsederken1. Venezuelalı yetkililer ayrıca muhaliflerin banka hesaplarını dondurmakta ve daha genel olarak mülklere ve şirketlere haciz getirmektedirler2. Diğer taktiklerde olduğu gibi, malvarlıklarının dondurulması, aile üyelerine karşı da kullanılabilmektedir3.
Tanzanyalı bir sivil toplum aktörü, asılsız suçlamalarla ve sivil ölüme katkıda bulunan başka tedbirlerle karşı karşıya kaldıktan sonra, sonunda şirketini kaybetmiştir:
Dar es Salaam’ın sınırından geçmeme izin yoktu. Pasaportum alınmıştı. Kişisel banka hesaplarım dondurulmuştu. Kâr amaçlı çalışan bir şirketim vardı. Şimdi şöyle yapıyorlar… Sizin iş yapamadığınızdan emin oluyorlar. Daha fazla hasılat yapamaz olmuştum çünkü birlikte çalıştığım tüm insanlara, tedarikçilerime, ya da her kimse, ulaşmayı başarmışlardı… [onları] sindirmişlerdi ve hepsi birden benimle çalışmayı bıraktılar. Sahibi olduğum şirket, ben hiçbir belge imzalamadığım halde iktidar partisinden birkaç herif tarafından devralındı. Dolayısıyla kendi şirketimde yönetici olmadığım bir noktada buldum kendimi. Kendi şirketimde paydaş olmadığım bir noktada buldum kendimi.4
Hakimler, Şubat 2023’te 300 Nikaragualıyı vatandaşlıktan atmanın yanısıra, malvarlıklarına el konulması emrini verdiler. Devlet evleri ve çiftlikleri haczederken bir yandan da maliklerin adlarını tapu sicilinden sildiler ve bankalar mağdurların hesaplarını dondurdular. Akrabalar ve el konulan mülklerde yaşayan kiracılar, başsavcılığa kira ödemeye zorlandılar5. Malvarlıklarına haciz konması, söylenenlere göre, uyruksuz bırakılanların ötesine geçmektedir. Nikaragualı bir gazetecinin dediğine göre: “Vatan hainliğiyle suçlanmasalar da muhalif olan insanlar var, ancak onların evleri de tapu sicilinden kayboluyor. Yani, bir gün bakıyorsunuz elinizde hiçbir şey kalmamış oluyor. Banka hesaplarınız dondurulmuş, ve banka sizi uyarmıyor bile6.”
Dondurulmuş bir banka hesabı, ekonomik güvencesizlik ile karşı karşıya kalanlar için özellikle kayda değer sorunlar ar etmektedir. Tunus’taki şartlardan bahsederken, İslam ve Demokrasi Çalışmaları Merkezi başkanı Radwan Masmoudi, şunları paylaşıyor: “Halk korkunç acılar çekiyor. Ekonomi çok ama çok kötü. Çok sayıda gıda tedariği sıkıntı[ları] yaşanıyor. Ve bunun üzerinde bir de banka hesabınız dondurulursa, yaşamaya nasıl devam edeceksiniz ki?”7
Süregelen sivil ölüm tehditleri
Sivil ölüme sebep olan durumlar arasında, ister seyahat yasağı, ister polis takipleri, ister silinen akademik kayıtlar, ister dondurulmuş aylıklar olsun, hedef alınan kişinin her an hapishaneye gönderilebileceği korkusu vardır. Freedom House’un röportaj yaptığı insanların paylaştığı bir nakarat, suç isnatlarının çoğunun hiçbir zaman tam olarak sonuçlanmadığı ve yeniden tutuklanmanın hep bir olasılık olarak durduğudur. Topluma normal şekilde katılımın önündeki engeller, sürekli olarak siyasi mahpus olma tehditi ile birlikte, hükümet karşıtlarının ülkeden kaçmalarına neden olmaktadır. Sivil ölümün sonuçları, diğerlerine uyarı niteliği taşımak da olabilmektedir8.
Sivil ölüm demokratik değişimleri yavaşlatır, çünkü insan hakları savunucularını, gazetecileri, muhalefet figürlerini ve diğerlerini hayatlarını adadıkları işleri yapmaktan vazgeçirebilirler. İnsan Hakları için Taylandlı Avukatlardan Akarachai şöyle demiştir: “Bu protesto liderlerinin çoğu kefaletle serbest kalma koşulları altında ezilmektedir ve çoğunun gerçekten de çok yorgun olduğunu hissediyoruz. Sürekli böyle yargı tacizleri ve serbest kalma koşulları olması… onları gerçekten de yoruyor ve çoğu çok daha az oranda siyasi etkinlik gösterir oluyor.9” Türkiye Sivil Alan Araştırmaları Derneği yürütücü direktörü ve kurucularından Berna Akkızal da benzer endişeler dile getiriyor: “İnsanlar bu tür şeylere alışmaya başlıyor sanırım. İnsanlar baskılara alışıyor. Bir aktivist olarak bu benim için işin en zor kısmı.10”
Sivil ölüme giden daha incelikli taktikler direkt olarak uygulanan siyasi hapsetmelerle karşılaştırıldığında, dış paydaşların sivil ölümün ne zamanlarda gerçekleştiğini ve demokrasi ve insan hakları çalışmalarını nasıl kısıtladığını anlamalarını da zorlaştırmaktadır. Sivil ölümle sonuçlanan taktikleri tespit etmek ve hedef alınanların fiziksel ve ruhsal sağlıkları, ekonomik refahları ve kökünde, topluma katılım kabiliyetleri üzerindeki toplam etkisini anlamak, demokratik erozyona direnmek ve onu tersine çevirmek için oldukça mühimdir.
- 1Interview with a Venezuelan civil society leader, August 2023.
- 2Interview with Christopher Hernandez-Roy, Senior Fellow and Deputy Director, Americas Program, Center for Strategic and International Studies, August 2023.
- 3Alfredo Romero, “The Repression Clock: A Strategy Behind Autocratic Regimes,” Wilson Center Latin American Program, July 2020, https://www.wilsoncenter.org/sites/default/files/media/uploads/document….
- 4Interview with a Tanzanian civil society actor who requested anonymity, July 2023.
- 5Organization of American States, “Nicaragua: IACHR and REDESCA Express Concern About Violations of Property and Social Security Rights,” April 14, 2023, https://www.oas.org/en/IACHR/jsForm/?File=/en/iachr/media_center/PRelea….
- 6Interview with a Nicaraguan journalist, July 2023.
- 7Interview with Radwan Masmoudi, president of the Center for the Study of Islam and Democracy, August 2023.
- 8See, for example, interview with Jesús Tefel, Nicaraguan activist, July 2023.
- 9Interview with Akarachai Chaimaneekarakate, advocacy lead for Thai Lawyers for Human Rights, August 2023.
- 10Interview with Berna Akkızal, executive director and cofounder of the Civic Space Studies Association, August 2023.
Yargı bağımsızlığına saldırılar ve kısıtlı müracaat yolları
Altı ülkenin vaka çalışmalarından ortaya çıkan, ve dünya genelinde demokrasi adına çatışma alanına dönmüş ülkeler için anlamlı olan bir anahtar bulgu, boyun eğen bir yargının merkezi rolüdür. Siyasi hapsetmeler ve sivil ölümün anahtar olumlayıcısı olarak hizmet etmeye ek olarak, yargının bağımsızlığındaki düşüşler mağdurların hak arama ve hesap sorma fırsatlarını da büyük oranda kısıtlamaktadır. Aynı zamanda, otokratikleşen bir ortamda, yargı üyelerinin kendileri siyasi mahpuslar ve sivil ölüm mağdurları haline gelebilir, yargının bağımsızlığındaki düşüşü katlayabilirler.
Freedom House’un incelediği çokça vakada, otokrat olma hayali kurup seçim kazananlar, yargıyı elden geçirmek için kolları sıvamıştır. Daniel Ortega Nikaragua’da 2007’de başkan olmadan önce, o zamanın başkanı Arnoldo Alemán ile ittifak yaparak, genişletilmiş bir Yüce Divana birkaç iltimaslı atama yapılmasını başarmıştı; mahkemeler de bu antlaşma henüz ortada bile yokken Ortega’nın tarafını tutan hakimleri elinde tutar olmuştu1. 2018’de hükümet karşıtı protestolar patlak verdiği zaman, itaatkar bir yargı yerini almış ve siyasileştirilmiş gözaltılar, yargılamalar ve hapsetmeler için asli kolaylaştırıcı unsurlardan biri olarak hizmet etmiştir2.
Durum Venezuela’da benzerdir. Chávez, 1999’da başkanlığa yükselmesinin ardından, Chavista tahakkümü altındaki yargı organları aracılığıyla, etkin biçimde hakimleri görevden alma ve yargı sistemini yeniden biçimlendirme gücünü elinde toplamıştır. Bunun ardından olağanüstü hal komisyonu üzerinden müphem yolsuzluk suçlamaları ile hakimleri işten atmış ya da açığa almış ve sonra Yüce Divanı kendileri doldurmuşlardır. Yüce Divan alt seviyelerdeki mahkemelerin atamalarını kontrol ediyor olduğu için de yargı sisteminin geneli zamanla daha da az bağımsız hale gelmiştir3. Chávez’in Venezuela yargısını dönüştürmesi, 2014’te Maduro altında başlayan kitlesel baskıların mümkün olmasının4 yanısıra hak aramanın yasal yollarının ortadan kalkmasını da sağlamıştır.
Benzer şekilde, Erdoğan Türkiye’de yargının bağımsızlığını istikrarlı biçimde zayıflatmıştır. Halihazırda politize edilmiş yargının zaafları, Erdoğan’a yargıyı yeniden yapılandırma yetkisi veren 2010 yılında yapılan bir anayasa referandumu ile katlanmış, bu da iktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi’ne karşı olduğu düşünülen birey ve kurumlara karşı düzmece davalar açılmasının önünü açmıştır5. 2018’deki anayasa referandumu Erdoğan’a yargı üyelerini atama konusunda daha da fazla yetki tanımıştır6. Sanıkların lehine sonuçlanan, 2019’da daha önceki cezaları iptal eden ve Barış için Akademisyenler’in ifade özgürlüğünü savunan örnekteki gibi mahkeme kararları ise pratikte etkisiz kalmıştır: Lehe sonuçlanan karara rağmen, grubun çoğu üyesi yine de sivil ölüm unsurlarını deneyimlediler. Örneğin bazıları akademide iş bulamadılar, çünkü Erdoğan çoktan muhalif akademisyenleri yeniden işe almaya yanaşmayan hükümet yanlısı rektörler atamıştı7.
Tunus’ta Saïed, 2021’de parlamentoyu geçici olarak kapatmasından hemen sonra Yüksek Yargı Konseyini feshetmiş ve yerine üyeleri kararnamelerle atanan geçici bir konsey oluşturmuştur8. Saïed daha sonra hukuki süreç gözetilmeden herhangi bir hakimi görevden alabilme hakkını kendisine tanıyan bir kararname yayınlamış, ve sonra 57 hakimi mali ve ahlaki yozlaşma iddiaları üzerine görevden almıştır9. Her ne kadar Tunus İdari Mahkemesi görevden almaların 49’unun yürütmesini durdursa da, Adalet Bakanlığı hakimlerin görevlerine devam etmeleri kararına uymamıştır10. “Kurumlar pratikte artık yoklar,” diyor Tunuslu eski bir siyasi mahpus. “[Bizim] davalarda karar verme konusunda korkan hakimlerimiz var… Bir toplum adaletten yoksun bırakılmışsa, boku yemiştir11.”
Yasal süreç haklarını daha da sınırlandıran askeri ve özel yetkili mahkemeler de hükümeti eleştirenler ve muhaliflere karşı kullanılmaktadır. Örneğin Venezuela’daki politize vakalar, terörizm davaları olarak askeri mahkemelerde ya da özel yetkili mahkemelerde yargılanabilmektedir12. Tayland’daki 2014 darbesinden sonra bir süre, bazı suçlar, örneğin başkana hakaret (lèse-majesté), isyan ve askeri cuntanın emir ve uyarılarına itaat etmemek, askeriyenin yargı yetkisi kapsamına sokulmuştur13.
Hakimlerin kendileri de hedef alınma riskiyle karşı karşıyadır. Türkiye’de 2016 darbe girişiminden sonra hükümet 4000’in üzerinde hakim ve savcıyı tasfiye etmiş14, 2000’in üzerinde de terör örgütü üyeliği veya düzeni değiştirme teşebbüsüne karışma şüphesinden gözaltına alınmış olanlar vardır15. Tunus’ta görevden alınan 57 hakimin ikisi gözaltına alınmış ve aylarca yargılanmadan hapis tutulmuştur16. Yargı bağımsızlığına yöneltilen saldırılara karşı direniş gösterilmesi de cezasız kalmamıştır: Tunuslu bir yargıç keyfi görevden almaları protesto etmek amacıyla bir grev düzenlemeye yardım ettiğinde, Geçici Yüksek Yargı Konseyi kişinin hakim olarak dokunulmazlığını kaldırmış ve kendisine karşı “kışkırtma” suçundan adli soruşturma açılmıştır17.
Venezuela’da Hakim María Lourdes Afiuni, diğer hakimlerin de ağır ve keyfi devlet misillemelerinden korunmalarının pek olmadığı konusunda uyarı niteliği gösteren bir dava aracılığıyla yıllarca özgürlüğünden mahrum bırakılmıştı18. 2009’da Afiuni, hüküm giymemiş olduğu halde yasal sınırın üzerinde hapis tutulmuş, finansal suçlar isnat edilmiş bir bankacının gözetimli olarak salınmasına hükmetmişti; kişi salınmasının ardından ülkeden kaçmıştı. Kararından kısa bir süre sonra Afiuni yolsuzluk suçlamalarıyla gözaltına alınmış, hapiste tutulmuş, iki yıl sonra ev hapsine alındıktan sonra ise başka şartların yanısıra Venezuela’dan ayrılmamak şartıyla serbest bırakılmıştır. 2019’da beş yıl hapisle cezalandırılmıştır19. (Ceza halen infaz edilmemiştir.)
Türkiye’deki yüksek mahkemeler arasında geçen büyük bir çatışmada, ülkenin en üst düzey temyiz mahkemesi olan yargıtay sadece Anayasa Mahkemesinin Kasım 2023’te verdiği, Nisan 2022’den beridir hapiste tutulan avukat ve meclise seçilmiş milletvekili Can Atalay’ın serbest bırakılması kararını tanımamazlık etmemiş, aynı zamanda Atalay’ın serbest bırakılması yönünde oy kullanan Anayasa Mahkemesi üyelerine karşı suç duyurusunda bulunmuşlardır20. Bundan farklı olarak Venezuela ve Tanzanya’da, otoritelerle ters düşen hakimler keyfi olarak, bazen oldukça uzak yargı bölgelerine tayin edilmişlerdir21.
Dahası, son çare olarak görülmesi gereken bölgesel yargı organlarının hükümlerine de her zaman uyulmamaktadır. Venezuela Yüksek Mahkemesi 2011’de, Amerikanlar-Arası Mahkemenin muhalefet figürü Leopoldo López’in seçimlerde aday olma yasağının kaldırılması gerektiğine dair bağlayıcı kararının uygulanamaz olduğuna, zira bunun ülkenin anayasasına aykırı olduğuna ve egemenliğini ihlal ettiğine hükmetmiştir22. Türkiye Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin hayırsever iş insanı ve sivil toplum lideri Osman Kavala ve muhalif siyasetçi Selahattin Demirtaş’ın serbest bırakılma kararlarını tanımamış, Tanzanya hükümeti ise 2019’da vatandaşlarının Afrika İnsan ve Halkların Hakları Mahkemesine direkt başvuru yapma haklarını geri çekmiştir; Tanzanya devleti, kendisine karşı en yüksek sayıda dava açılan ve hüküm verilen davalıydı23.
Yargı bağımsızlığının sistemik seviyede noksanlığı, siyasi hapsetmeler veya sivil ölüm ile karşı karşıya olan hükümet muhaliflerinin ve hükümeti eleştirenlerin haklarını aramak için çok az sayıda yolunun kalmasına neden olmaktadır. Her ne kadar bir avuç bağımsız hareket edebilen hakimin dirençliliği umut kaynağı olsa da, çok az korunaklılığa sahiptirler ve kendileri risk alarak çalışmaktadırlar.
- 1Inter-American Commission on Human Rights, “Nicaragua: Concentration of power and the undermining of the Rule of Law,” October 25, 2021, https://www.oas.org/en/iachr/reports/pdfs/2021_nicaragua-en.pdf.
- 2Inter-American Commission on Human Rights, “Persons Deprived of Liberty in Nicaragua,” October 5, 2020, http://www.oas.org/en/iachr/reports/pdfs/Nicaragua-PPL-en.pdf.
- 3UN Human Rights Council, Report of the independent international fact-finding mission on the Bolivarian Republic of Venezuela, A/HRC/48/69 (December 28, 2021).
- 4UN Human Rights Council, Report of the independent international fact-finding mission on the Bolivarian Republic of Venezuela, A/HRC/45/33 (September 25, 2020).
- 5Gareth H. Jenkins, “From Politicization to Monopolization? The AKP’s New Judicial Reforms,” Turkey Analyst 4, no. 3 (February 7, 2011), https://www.turkeyanalyst.org/publications/turkey-analyst-articles/item….
- 6Freedom House, “Turkey,” in Freedom in the World 2023, https://freedomhouse.org/country/turkey/freedom-world/2023.
- 7Nóemi Lévy-Aksu, “Turkish Constitutional Court rules that the convictions of Academics for Peace violate their rights,” London School of Economics and Political Science Department of Gender Studies, January 2020, https://www.lse.ac.uk/gender/news/2020/Turkish-Constitutional-Court-rul….
- 8Amnesty International, “Tunisia: President’s moves to shut down High Judicial Council pose grave threat to human rights,” February 8, 2022, https://www.amnesty.org/en/latest/news/2022/02/tunisia-presidents-moves….
- 9Office of the United Nations High Commissioner for Human Rights, “Tunisia: Presidential decrees undermine judicial independence and access to justice, says UN expert,” July 15, 2022, https://www.ohchr.org/en/press-releases/2022/07/tunisia-presidential-de….
- 10Human Rights Watch, “Tunisia: President Intensifies Attacks on Judicial Independence,” February 27, 2023, https://www.hrw.org/news/2023/02/27/tunisia-president-intensifies-attac….
- 11Interview with a former Tunisian political prisoner who requested anonymity, July 2023.
- 12Interview with a representative from the Center for Defenders and Justice, July 2023.
- 13Office of the United Nations High Commissioner for Human Rights, “Thailand: UN rights expert concerned by the continued use of lèse-majesté prosecutions,” February 6, 2017, https://www.ohchr.org/en/press-releases/2017/02/thailand-un-rights-expe…; “Compare civilian and military courts when dealing with lese majeste cases,” Prachatai, December 3, 2014, https://prachataienglish.com/node/4554.
- 14İnsan Hakları Ortak Platformu, “21 July 2016-20 March 2018 State of Emergency in Turkey: Updated Situation Report,” April 17, 2018, https://www.ihop.org.tr/en/wp-content/uploads/2018/04/SoE_17042018.pdf.
- 15Turkey Tribunal, “Mass Dismissals of Judges and Prosecutors in Turkey of Post-Coup Period,” April 21, 2022, https://turkeytribunal.org/actuality/mass-dismissals-of-judges-and-pros….
- 16“Tunisia Cuffs Two Former Judges,” Voice of America, February 13, 2023, https://www.voaafrica.com/a/tunisia-cuffs-two-former-judges/6960771.html.
- 17Office of the United Nations High Commissioner for Human Rights, “Tunisia: Judges’ right to association and protest must be respected, say UN experts,” September 14, 2022, https://www.ohchr.org/en/press-releases/2022/09/tunisia-judges-right-as….
- 18See, for example, interviews with Christopher Hernandez-Roy, Senior Fellow and Deputy Director, Americas Program, Center for Strategic and International Studies, August 2023; Tamara Taraciuk Broner, Rule of Law Program Director for Inter-American Dialogue, August 2023; and Franz von Bergen, Venezuelan journalist, June 2023.
- 19Office of the United Nations High Commissioner for Human Rights, “Venezuela: UN expert condemns further sentence against Judge Afiuni, says clearly act of reprisal,” March 26, 2019, https://www.ohchr.org/en/news/2019/03/venezuela-un-expert-condemns-furt….
- 20“Clash between Constitutional and appeals courts raises concerns over rule of law in Turkey,” Associated Press, November 9, 2023, https://apnews.com/article/turkey-high-courts-clash-imprisoned-lawmaker…; Media and Law Studies Association (MLSA), “Constitutional crisis - Can Atalay Controversy in the Judiciary,” November 9, 2023, https://www.mlsaturkey.com/en/constitutional-crisis-can-atalay-controve….
- 21UN Human Rights Council, Detailed findings of the independent international factfinding mission on the Bolivarian Republic of Venezuela, A/HRC/48/CRP.5 (September 16, 2021); interview with a Tanzanian civil society actor who requested anonymity, July 2023.
- 22Human Rights Watch, “Venezuela: Implement Inter-American Court Ruling,” September 20, 2011, https://www.hrw.org/news/2011/09/20/venezuela-implement-inter-american-….
- 23Amnesty International, “Tanzania: Withdrawal of individual rights to African Court will deepen repression,” December 2, 2019, https://www.amnesty.org/en/latest/press-release/2019/12/tanzania-withdr….
İleri doğru
Siyasi hapsetmeler ve sivil ölüm taktikleri, demokratik olmayan ve otoriter liderlerin en azılı muhaliflerini toplumdan uzaklaştırmak için kullandıkları kayda değer araçlardır. Ayrıca, rakiplerine karşı daha incelikli bir taktik olarak sivil ölümün kullanılması, siyasi tutuklamaların sıklıkla yol açtığı dışarıdan hesap sormalar ve tepkilerden kaçınılmasını sağlamaktadır. Altı ülkedeki vaka çalışmalarımızın her birinde, demokrasi ve temel hakları desteklemek amaçlı çeşit çeşit çalışmaya girişen hükümet muhaliflerinin başına siyasi hapsetmelerin ve sivil ölüm taktiklerinin geldiğini tespit ettik. Ek olarak, onları toplumdan uzaklaştırmaya yönelik bu girişimlerin, demokrasinin ciddi anlamda gerilediği dönemlere eşlik ettiğini tespit ettik.
Photo: ZUMA Press, Inc./Alamy Stock Photo
İnsan hakları savunucularının, demokrasi aktivistlerinin, gazetecilerin, siyasi muhaliflerin, protestocuların, ve sıradan insanların, maruz kaldıkları veya otokratikleşen coğrafyalarda maruz kalma tehditi altında yaşadıkları, içinden çıkılmaz çilelere rağmen, cesur bireylerin otoriter suistimalleri ortaya çıkarmak ve onlara karşı koymak için çalışmaları umut etmek için sebep sunmaktadır. Ciddi oranda risk altındayken bile, sivil toplum örgütleri hak ihlallerini belgelemekte ve mağdurlara destek sunmakta; savunma avukatları hapishanelerde çürümekte olan, komediye dönüşmüş kovuşturmalarla karşı karşıya kalan ya da keyfi seyahat yasaklarına maruz kalan müvekkilleri savunmakta; ve aileler sevdiklerinin haksız ve hukuksuz şekilde hapsedilmelerine ve kötü muameleye maruz kalmalarına itiraz etmek amacıyla ortaya çıkmakta, çözümler aramakta ve serbest bırakılmaları için savunuculuk yapmakta, ve bu arada, benzer şekilde korkunç koşullarla karşılaşanlar ile ortak bağlar kurmaktadırlar. Mahkeme salonlarında, geriye kalan tarafsız hakimler ve savcılar halen hukuki süreçleri korumak ve politize edilmiş zulme karşı koymak için çalışmaktadırlar —ancak bunu yaparken aldıkları riskler, yargı bağımsızlığının yok olmasını daha en baştan engellemenin ne kadar önemli olduğunun altını çizmektedir.
Bu gibi çeşitli çabalar, demokrasi savunucularına, giderek zorlaşmakta olan ortamlarda dahi özgürlük mücadelesinin boşuna olmadığını hatırlatmaya hizmet etmektedir. Siyasi mahpusların koşulsuz olarak serbest bırakılmalarını sağlamak için çalışmak, uluslararası aktörlerin ve demokratik hükümetlerin yerel savunuculuğu tamamlayıcı destek vermek için atılması gereken adımlardan biridir.
Yalnız siyasi mahpusların ve ailelerinin karşılaştıkları engeller, serbest bırakılmalarından sonra sona ermemektedir. Psikososyal ve tıbbi tedavi de dahil olmak üzere uzun vadeli kaynakların sağlanması da önemlidir. Bir yandan da örneğin, sivil ölüm niteliğindeki daha az görünür taktiklerin farkına varmak ve bunları aydınlatmak, bu tür kısıtlamaların uygulanmasının daha en baştan maliyetini artırabilmektedir. Bunlar, otoriterliğe karşı koyabilmek ve gelecekteki baskı dalgalarının önüne geçmek için atılması gereken adımlardan sadece bazılarıdır.
--
Sign up to receive the Freedom House weekly newsletter.